istanbul :/

eğer boğaziçinden mezun olup gerçekten de iyi bir yerde çalışabileceksen boğaziçi.öss de derece yapmış ve hacettepe ing tıptan mezun olmuş bir tanıdığım 3 kere girdiği tusu kazanamayıp,memleketinde sağlık ocağında çalışıyor.

boğaziçi ee. hacettepe tıp insana iyi işden başka bi şey sağlamaz ki bunu boğaziçi de sağlar. çingene mahallesiin dibinde sıfır kampüs ve üni hayatı, ankarada zaten yapıcak başka hiç bir şey yok. kafama silah dayamaları lazım.

iyi araştır hangisini seviyosan onu seç. çünkü iki bölümüde sevmeden gidersen işkence çekersin. mühendislik başlı başına zor bişey bide boğaziçi ee deki yüksek sınav ortalamalarını hesaba katınca dahada zor oluyor. tıpta aynı bokun laciverti bi fark yok. ben şahsen boğaziçini seçerdim çünkü ankarayı sevmiyorum. boğaziçi ile ilgili sorcak bişeyin olursa sözlükten mesaj at yardımcı olurum.

üniversiteyi büyüyeceğin, hayatı öğreneceğin bir yer olarak da görmek lazım. bu nedenle tek hayalin doktor olmak değilse hacettepe tıp'ı yazma derim. burnu kaf dağında doktorların, dertli hastaların arasında kampüs hayatı olmaz. hele sıhhıye'de.

Say-1'di bizim zamanımızda, o puan yetiyorsa ve bu iki meslek hayallerde yer etmemişse direk Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık yazmak lazım. Dikkate alın derim.

mühendislik seçerseniz gırtlağınıza kadar matematiğe boğulacaksınız, eğer teknoloji, matematik, programlama, analiz ilginizi çekmiyorsa tekrar düşünün.

Aslında şöyle bir şey yapabilirsiniz, elektrik elektronik mühendisliğine gidip medikal elektronik üstünde uzmanlaşıp yüksek yaparsınız en bombası bu olur.

amaçsız isen boğaziçini yaz, tıp biraz özveri ister daha önceden aklına koymadan tıp yazarsan büyük ihtimal ile yarıda bırakırsın.

boğaziçi elektrik elektronik

(bkz: boğaziçi endüstri mühendisliği)

tabiki de hacettepe tip

mühendisliği yapamayacağım için hacettepe tıp isterdim ama hacettepe de ankara'da olduğundan istanbul üni. ya da marmara tıp yazardım. (yeditepe tıp da olabilir burslu oluyordur sanırım)

nedeni ise istanbul'u çok seviyor olmam tabi.

tıp okuyacağım diye yanıp tutuşmuyorsan hiç düşünme bile zaten. Boğaziçi bir kere ülkenin en güzel okulu ya her açıdan

çok kısıtlayıcı bir soru; ancak sour times'ı dinledikten sonra nedense hep sia breathe me'yi dinlerim. yakınlar birbirlerine.

ne kadar uyar bilmem


(bkz: one million miles away)

getir.net

fader'ın verdiği linkteki çoğu parça trip-hop. sen ki trip-hop sevmeyen bir insansın, niçün tik koydun ona? :) trip-hop sevilmez mi heç?!

lamb'dan gorecki ve gabriel'i bi dinle ama. sevmezsen kapatacağım çenemi söz.

(bkz: my brightest diamond) bu grubun bütün şarkıları neredeyse istediğiniz tarza çok yakın ve şarkılar çok çok güzel. deneyin kaçırmayın derim.

tmama işte 16,99 dolar, vergi de dahilse shipping bedava olduğundan bu fiyata olur işte.

hmmm aslında öyleyse harika evet. ama almak sorun. yoksa 3-4 tişört fazla sorun cıkarmaz sanki.

gümrük? vergi?

bunlar dahil mi fiyata free shipping olunca. (ya da free shipping olmayınca da)

200€ altı alışverişte gümrük ödemiyorsunuz. free shipping diyorsa fiyat 16.99$ dan daha yukarı çıkmaz.

birkaç tane t shirt alıcaksanız gümrükte hiç problem olmayacaktır.

(bkz: ta'm e guilass)

tony gatlif ve majid majidi filmleri

the baby of macon
orphan

(bkz: 13 tzameti)
(bkz: voksne mennesker)

(bkz: cargo)

madeo'yu çeken çekiğin filmleri. madeo dışındaki filmleri de yani. korecem zayıf, başlığına git bulursun.

HDD sata olabilir. (sata disklerde işe yaramıyordu sanırım)
Kurtarma işlemini başlattığı anda işlemciye çok fazla yüklenip ısınmaya yol açıyor olabilir. koruma sistemi olarak bilgisayar kapanabilir.

muhtemelen sendeki kopya hasarlı. netten windows sürümüne uygun (mesela 32 bit/64 bit ya da windows xp/windows vista gibi) versiyonunu indirebilirsin

format atan kişi ''bi 10 gb'lik ne oldugu belirsiz alan vardı, onu c'ye ekledim'' gibi bişi demişti.

bu iyi bişey mi :D

davetiyeli sitelerde çok daha hızlı indirilebiliyor torrentler. buralara üye olanların bağlantı hızı yüksek oluyor genelde. ayrıca pek çok özel sitenin kendine özgü torrent profili var. mesela kimi sadece hd torrentler yayınlıyor, bir başkası sadece uzakdoğu filmleri yayınlıyor. haliyle o alanda kaynak daha fazla olabiliyor.

zamunda vardı eskiden millet deli gibi bunun davetiyesini arıyordu. Şimdi ise üye alımı açıldı. Ha bir de demonoid var tabi ki gözümüzün nuru.

rapid-torrent-cart curt. hepsinde aradığın dosyaya ulaşırsın. biraz alışkanlık biraz rahatlık meselesi.

mesela ben rapide alıştım senelerdir premium takılıyorum. torrent'in t sini bilmem. bulamadığım dosya da yok.

bir başkası da torrent'e alışmıştır rapid neyin uğraşmaz.

ayrıca güvenli sitelerde virüslü torrente rastlamazsın, olursa hemen kaldırırlar yorumlara yazıp.

zamunda'nın alımı açık

bunlara ek olarak, türkçe içerikler için türk torrent siteleri de kullanışlıdır. tpb'de falan buralardaki kadar çok türkçe içerik bulunmuyor.

kurtlar vadisi'nin ilk 97 full bölümünü, ezel'in full bölümlerini, yahşi batı'yı, vavien'i, eyyvah eyvah'ı, recep ivedik'leri, kısacası türk dizi ve filmlerini hiçbir ücretsiz torrent sitesinde bulamazsınız. ya da bulursunuz da seed yoktur, 15 gün inmez.

artık ne kadar indie dersin bilmem ama, entrümantal diyorsan bir post-rock dünyasına bak. god is an astronaut olsun caspian olsun maybeshewill olsun.

onlar zaten ayrı bi olay hocam, benim dediğim sazlı sözlü grupların parçaları.
yoksa post-rock gruplarını da sever-sayar-dinlerim.

450D KIT 1050 TL
25.06.2010 Odak Foto.

kit lensi almasak da body alsak ne olur fiyat acaba

teknokentin içinde, hatta:

harita.odtu.edu.tr

hocam wikimapia'dan baktım da mgk genel sekreterliğinin ya da tobb ikiz kulelerinin oradan yürünür, çok bi mesafe yok gibi. bilkent kavşağının oradan hani...

evet evet, çok az mesafe var arasında. 10 dakika sürer en fazla..

bikent yolundan a4 kapısına kadar yürü (otostop kolay ve güvenlidir). sonra zaten 5 dk. yürürsün. eğer eskişehir yolu üzerindeki odtü kapısından girersen, yarım saat yürürsün.

batak, king, maça kızı, poker ve benzeri bilimum iskambil oyunu en klasiğidir...

iskambil destesi yoksa da ikişerlikten sessiz sinema oynayın. biliyorum çok klasik cevaplar veriyorum ama bi kaptırırsanız zaman da geçer can sıkıntısı da... daha ne yapayım ben di mi :)

el kızartmaca turnuvası djsklfkjls

çırıl çıplak kalıp birbirinize sarılın.

4 erkek bir araya gelmişse ve internet varsa yapılacak şeyler:

kafa kesme videosu
intihar videosu
porno
komik videolar

ccc ogrish ccc
bu kadar

2şerlikten uzun eşek oynayın... ben de geliyim yastık oluyum lan.

eşek topuz oynayın. dört kağıda sırayla eşek, topuz, hakim, davacı yazılır. katlanıp atılır, herkes birer tane seçer ve gizlice bakar kimseye söylemez. sadece davacı çıkar "ben davacıyım eşek sensin" diyerek bir kişiyi gösterir. eşeği bilirse eşek, bilemezse kendisi ceza alır. ceza kemer ile ele vurularak verilir, vurma işini topuz yapar, cezanın boyutuna (10 tane sert, 20 tane orta şekerli, 5 acılı adana vb.)hakim karar verir. bu şekilde devam edilir.

playstation kiralayın

camera obscura, beach house olabilirler gibi sanki.

bunlari devics'i baz alarak yazdigimi da soyliyim.

türk edebiyatında öylü kitabı olarak oğuz atay'ın korkuyu beklerken'inini tek geçerim. tavsiye ederim.

@gene mi gene

okudum onu. evden adım atamıyorum. :/

@kobuzchu kiz, öykü kitabı soruluyor.

korkuyu beklerken gerçekten de iyidir. sait faik için istanbul'u yaşamak lazım diyorsan vüs'at o. bener, cemil kavukçu ve barış bıçakçı'yı önerebilirim. vüs'at o. bener, oğuz atay'ın arkadaşıdır aynı zamanda. sağlıklarında ikisi birbirinin yazdıklarını beğenirmiş en çok. dehşet bir heriftir. cemil kavukçuyaşayan bir efsane. barış bıçakçı ise anlık, çok ayrıntıda kalan anları yazan başarılı bir genç yazar. bir de faydası olur diye düşünüyorum, notos öykü dergisi, yüzyılın 40 öykücüsü diye bir soruşturma hazırladı. bağlantıya tıklarsanız sözlükte de hakkında bilgi verilmiş. (bkz: yüzyılın 40 öykücüsü) genç yazarlardan aslı erdoğan'ı da unutmamak lazım. bir de tamamen başka bir kalemden yazan murat gülsoy var. ha son olarak... genç yazarlardan yalçın tosun'un anne, baba ve diğer ölümcül şeyler adlı kitabı yakın zamanda çıktı ve oldukça ses getirdi.

valla sadece çalıkuşu 544 sayfa. tabii bir de ortaokul öğrencileri için kısaltılıp sadeleştirilerek ırzlarına geçilmiş halleri vardır. umarım onlardan okumamışsınızdır. :)

kortizonlu kremleri var o isin. dermatit diye bi arat sozlukte, kontakt dermatit idi sanirim rahatsizliginin adi.

www.eczaneada.com şöyle bir şey var, ben bundan kullanıyorum, memnunum.

göz doktorum bu şampuanın içeriğinin bebek şampuanlarıyla aynı olduğunu söylemişti, hatta bu şampuan çıkmadan önce de bebek şampuanı kullanıyordum. size de tavsiye ederim.

kontakt dermatit olabilir. bunun sebebi de çoğunlukla makyaj, krem kalıntıları oluyo genellikle. bi kaç gün gözlerinize makyaj yapmayın, yapmanız gerekiyorsa eğer krem bazlı temizleyicileri tercih etmeyin. Çünkü fazla kalıntı bırakır. Neutrogena'nın göz makyaj temizleyicisini tavsiye edebilirim.

@uydurukcu

uydurma gardaş.

@ o da olabilir
haağ erkeksin sanırım. pardon :)

pelican, isis, neurosis, explosions in the sky, god is an astronaut dinle.

ya da post-rock demese miydim. sarınca mükemmel oluyor da, şu an hiç modumda değilim. ama ilk 3 grubu duymuş, dinlememiştim. deneyeceğim. aklınıza gelirse yazın sn.baldur

müzik zevkinize güvenirim. az zaman geçirmiyoruz sözlük duyuru :)

ben diyorum ki bir hellacoptersa kulak ver. aslında pek alakası yok saydığın türlerle, çok azcık daha hareketliler. ilk çıktıklarında yaptıkları şarkılar punk rock, sonrasında ise garage rock a kaydılar. tavsiyem garage rock döneminden şarkılar dinlemen, "down on freestreet", "electrocute", "a view from nowhere", "better than you", "carry me home", "truckloads of nothin", "a heart without home" gibi şarkıları çok güzeldir bak mesela. aslında daha da çok şarkı var ama üşeniyorum yazmaya, en iyisi "by the grace of god", "high visibility" ve "head off" albümlerini olduğu gibi dinlemen. hadi bakalım bekliyorum yorumlarını.

a silver mt. zion, black ox orkestar, esmerine, yndi halda

o da olabilir, zaten ilk 3 grup sludge/post metal tarzı müzik yapıyolar ama gayet dinlenebilir, post rock gibi atmosfer değil de davullar-gitarlar daha ön planda. enstrümental rock da diyorlar.
değişik bir şeyler denemek istiyorsanız unexpect - in a flesh aquarium albümünü önerebilirim, avargarde rock-metal tarzında müthiş bir albüm bu.
bir de the mars volta'nın temeli olan at the drive ini dinleyin, çok farklılar.

la rocca, rob costlow, greg johnson.

sadece 4ünü çarparsın. sistem 3 yapmadığın için 3lüler çarpılmaz.

sistem 3-4 yapsaydım 6 lira yatıracaktım değil mi 5 lira yerine. bu beşiktaş ağşam ağlam söyletecek adamı

sistem 3-4 yapsaydın 15 yatırman gerekirdi.

sistem 4-5 yapsaydın 6 lira olurdu.
sistem 3-4 veya 3-4-5 yapman lazımdı senin. o da 15 falan ediyo sanırım.

genelde outlet mağazalarda oluyor öyle ürünler, optimum'da vardır mesela..

genelde optimum'dana lıyorum ne alıyosam; ama ora sezon ve sezonsonu daha cok.

bi de Eskişehir yolunda mesa'yı geçince ilerde (ya da geçmeden oralarda bi yerde) outlet mağazalar var.orda da var.

istanbul yolu'nda outler var, sağında solunda benzin istasyonu var, bp olabilir.
501'ler(defolu) 80 lira.

(bkz: 450d)

(bkz: d90)

fakat fiyat biraz asabilir.

canon 450D al, yeni başlıyorsan nikon'a şimdilik bulaşma.

Canon 450D derim. 5 Nisan'da aldım ve gerçekten çok memnunum. Gerçi karşılaştırma yapamıyorum çünkü ilk dslr makinem.

1.453 liraya aldım. 18-55 Lens + UV Filtre + Çanta(Orijinal değil)+ 4GB SDHC Class2 Kart

Livewiev modunu sevdim. Özellikle enstantene-diyafram-iso kombosunu öğrenene kadar bunu kullandım.

Lcd ekranın hareket etmesi bana göre o kadar gerekli değil ama senin kararın yine de.

Çok teşekkürler. Herkes Canon diyorsa vardır bildiğiniz.

Sevgili Hamdi abi, makineyi nerden aldın? Her yerde o kombinasyonla veriyorlar mı? Ve Liveview modunu biraz anlatabilir misin?

450D'de video kaydı ve Türkçe menü yokmuş. Türkçe olsa da ben makineyi daha iyi tanımak için zaten İngilizce kullanırım ama video olsaydı be...

dostum bu ürünler fotoğraf profesyonelleri için, video çekmek istiyorsan 200 liraya handycamler var.

Sevgili robin, maksat fotoğraf çekmek. Ancak almışken kamera özelliği de olsun istiyordum, buldum: 500D. Umduğumdan daha pahalı ama şartları iyice zorlamaya değer diye düşünüyorum.

bugünü bilmem, hatta iddaa oynamayı bile bilmem de bu hafta galatasaray bursa'yı yenerse fenerbahçe şampiyonluğa çok yaklaşır. galatasaray kendi eliyle fenerbahçe'yi şampiyon yapmak ister mi? bence hayır. bursa'ya yatabilir. bursa'ya oynayın bence. hatta bana 3 maç daha söyleyin, ben de oynayayım. en az 4 maça oynamak lazım galiba.

cimbom şampiyonlar ligine katılmak istemez mi yani

valla,

539 aston villa (2)
569 goias (1)
542 b.münih (1)

dedim şimdilik.

galatasaray için iki ucu boklu değneklik bir durum o maçın sonucunu ben de merak ediyorum açıkçası. kazansalar da kaybetseler de sevinemeyecek bir durumdalar. bence o maça oynamayın (çok anlıyomuşum gibi)

gs bursa maçından önce kasımpaşa-fb maçı var, kasımpaşa bu sene ligde fenerbahçeyi şükrü saraçoğlunda evire çevire yendi, kupa maçında beşiktaşı yendi (o maç bjk için ölüm kalım maçıydı, kasımpaşayı yenseler gruptan çıkacaklardı, tam kadro oynadılar) bunun dışında ligde debeşiktaşı yendi.
bu hafta kendi evinde fb ile oynayacaklar, eksikleri yok ama fenerbahcede kart cezalısı var. bunun dışında yılmaz vural'la daum arasında da malum çekişme var ayrıca fbli futbolcular stres altında, bu da kasımpaşaya yarayacaktır yani fenerbahçe bu maçta puan kaybeder, yenilir veya berabere kalır bence.
galatasaray da fb puan kaybettikten sonra bursaya yatmaz çünkü bursa galatasaraya yenilirse son hafta bursanın da maçı kolay değil, ayrıca fenerbahçenin daha önünde ankara deplasmanı da var. ayrıca eskişehir ve trabzon maçları da var, bence fenerbahce bu 3 mactan sadece eskişehiri zorlanmadan geçer, diğerleri pek kolay maç değil.
bu durumda galatasaray bursaya yatmaz, canını dişine katıp da oynar ama bu demek değil ki galatasaray kazanır, bursa şu anda galatasaraydan daha iyi top oynuyor, öyle seyirci baskısından falan da etkilenmiyor, hem fb hem de bjk maçlarında; deplasmanda geriden gelip maçı çevirdiler, yani galatasarayın işi zor.
ama gs bu maçı alırsa puan olarak geride olmasına rağmen şampiyonluk ya da ikincilik şansı diğer takımlarla aynı çünkü fikstürü daha kolay. bu durumda galatasaray neden bursaya yatsın ki? hem zamanında aynı galatasaray deplasmanda trabzonu yenerek fenerbahçeyi şampiyon yapmıştı, hiç bir takım öyle saçma sapan işler yapmaz, her takım çıkar topunu oynar bence.

kasımpaşa feneri yenerse galatasaray da bursayı yener. gör o zaman cümbüşü :p

60 kere oynadım hiç kazanmadım.
bi kere 320 tl bi maç çesena'dan.
evvelsi hafta 300 tl bi maç çesena'dan.
bu olaydan bir yıl sonra yaklaşık birbuçuk yıl önce iddaayı bırakmak için oynadığım 60 tl'lik kupon arkadaşın söylediği maç yüzünden 92.dk da yattı.
yeni kuponla da hiç oynamadım.

m.friendfeed-media.com

gibi mi?

fizy?

friendfeed'in varmış böyle bi özelliği.



m.friendfeed-media.com
(naçizane hediyem olsun :D)

o arkasından beyaz duman çıkaran uçaklar mereoroloji uçağı falan değil, bildiğiniz yolcu ucaklarıdır. soğukta ağzınızdan çıkan sıcak hava nasıl sigara dumanı gibi çıkıyorsa o yüksekteki uçakların motorundan çıkan sıcak nemli hava da buhara, hatta buza dönüşüyor. ondan öyle iz bırakıyor.

evet buza dönüşüyo. sonra da kafamıza düşüyo. dikkat.

yanlış biliyomuşuz demek :)

9gag'ta resim linkinde source oluyor bazen. oradaki sitelere bakınabilirsin..

vi.sualize.us

(bkz: ffffound)

ata kebap. değişik bir yer. en az bir kere yemek lazım.

öğrencileri en aşağı koyduğun için teessüf ediyorum :( ve trilye iyidir diyorum bütçeye uygun mudur bilemem ama güzeldir.

www.trilye.com.tr

tavacı recep usta. hoşdere'de.

(bkz: gözde piknik)

iyi ki öğrenci yemekçisi olmasın demiş.

tavacı recep çok kebapçı kalır, içki de içeriz derseniz göksu restoran derim. bir tane bayındır sokak'ta, bir tane de nenehatun'da var. biraz ağırdır ama paşa mekanı da sayılmaz.

goksu guzeldir, meyhanemsi bir yer ariyorsaniz net piknik de var. ogrenci/ memur mekanidir ama hamsisi, yayin tavasi ve mezeleri guzeldir.

pizzeria'kızılaydaki en güzel mekandır kanımca. pizzanı, şinitzelini yerken yanında alkolünü de alırsın. akşam saatlerinde her masada mum yanar. hayranı olduğum mekanlardan bir tanesi.

şinitzel 9 lira, pizza 6,5 lira, bira 5,5 lira idi. en son gittiğimde. 6 ay önce.

eğer ulaşım sorununuz yoksa alın mogan gölü kenarındaki mekanlardan birine götürün.

apikoğlu çiğköftecisi. bahçeli 7. cadde üzerinde hizmet veriyor. şahane.

Kizilay Inkilap sokaginda Kumsal Lokantasi

türkçe indiede sakin iyidir.

indie var, indie var. bikaç sevdiğin indie grubu söylesen daha iyi olurdu sanki.

cardigans
cake
shins

Hard-FI
Editors

Edit: Sabahtan beri dinliyorum kings of convenience var bi de

manchester orchestra da olur gibime geldi

blonde redhead

interpol
editors

doves
elbow
i am kloot

elinde film olmayanlar için o kısmı biyerlere eklemen mümkün mü? Veya bulup linkini vermen?

yüklerim de youtube arıza cıkarıyor birkaç gundur

o sahnede çorba içerlerken değil de çıkarlarken arkada çalan müziği soruyorsanız (dakikasın falan bilemedim) mahsun kırmızıgül ve kazancı bedih birlikte söylüyorlar.

(bkz: nemrudun kızı)

www.youtube.com

yok be aaaabi. :)

ben de 2-3 gündür giremiyorum

host dosyasında bulunan youtube ile ilgili bütün girişleri temzileyin daha sonra DNS olarak da 8.8.8.8 ve 8.8.4.4 kullanın

Dünkü duyuruları inceleyin, bolca cevabı var.

hamam otu bence.

jilet vur daha iyi, bir kez kullandım bir bayan olarak jiletten hiçbir farklı yok, bir daha da tövbe, ikinci günden diken gibi batıyor kıllar

bioder alırım da (aldırırım da :D) etki eder mi, bilmem

(bkz: 450d)

teşekkür ederim. güzel bir makinaymış. mesela canon 450d'nin yukarıda yazdığım olympus'dan üstünlüğü nedir?

manuel kullanım için hangisi daha yaratıcılığa açık? hangisinde karanlıkta daha güzel, dağılmamış fotoğraflar elde edebilirim.

nikon d5000 hazır d40 a da alışmışsın, hem objektifin falan da varsa daha da ucuza body alırsın. artan parayla bir tane daha objektif alırsın?

wallahi canon 450d de nikon d5000 de gece çekimlerinde yüksek iso da iyi performans veriyolar. bir de yanına f1.8 hatta f1.4 lens alırsan geceleri inanılmaz şeyler çekilebilir.

ben diyorum ki, d40x i elden çıkar, lensin (muhtemeln 18-55 tir) kalsın, digip d5000 gövde al (d90 gövdelere de hayyamdan falan bakın derim belki biraz üstüne bulursunuz tam fiyat hakkıdna malumatım yok) üstüne de paranız artarsa nikon 50mm f1.8 lens alın. bir de elinizde zaten nikkor set varsa ya da nikona uyumlu bir set varsa tekrar nikon almanız daha akıl karı derim.

bu arada nikon d40x inizi elden çıkardınız mı?

olympus da nikon ya da canondaki kadar lesn seçenek ve çeşitliliği en azından ülkemeiz için yok. o nedenle ne sany ne de olympus a hiç bir zaman yönelmedim ben şahsen kendim adıma.

amma çok cevap yAzdım yaeh :/

çok teşekkür ederim bilgilendirmeniz için.

nikon'u elden çıkarmak da değil, elden kaçırdım maalesef. kalsaydı onunla daha idare edebilirdim :(

olympus un bazi noktalarda artisi bile var. ama lensleri pahali ve zor bulunur oldugu icin tercih edilmiyor. eger yurtdisindan getirebiliyorsaniz olympus u da bir düsünün derim.

nikon d3000, %18 indirimde, 12 taksitle.
gold.com.tr

bu zamanın popüler kitabı puslu kıtalar atlası tavsiyemdir. dili oldukça akıcıdır.

katre-i matem de fena değil. iskender pala edebiyatçıdır. bu kitabın dili de iyidir. eski kelimeler tercümeli verilmiş.

bab-ı esrar da güzeldir. dili akıcıdır, hikaye gidiyor.

bu üç kitabın yazarlarının diğer kitapları da iyidir. çok spoiler yemeden sözlükten araştırın, bence. ben öyle yapıp bu üç kitabı okuma kararı almıştım. çok da memnun kalmıştım. kitabın adına, kapağına bakıp da aldığım kitapları okuyamadığım oluyor.

amat'ı denedim. çoook fazla gemicilik terimi vardı. valla öyle yatıyo. puslu kıtalar atlas2ı öyle değildir umarım. çok methini duydum

kuyucaklı yusuf'u sevmiştim ben,tavsiye ederim..

Amat'taki terimlere takılmadan okursanız asıl konuyu kaçırmadığınız gibi eşsiz bir zevk aldığınızı göreceksiniz. Yine de ben size İhsan Oktay Anar kitaplarını yazılış sırasıyla okumanızı tavsiye ederim.

kayseri'de ipek turizm firması istanbul'a 20tl ye goturuyordu.ankara'dan da alsan aynı fiyata o firmadan gidebilirsin diye tahmin ediyorum.tabi kayseri'den gelen otobuse binmeyi tercih edersen

dediğin kış indirimiydi sanırım. tarih olarak 31 mayıs ı göstermiş mesela kamil koç ama aradığımda kontenjanlar dolu demişti. o 10 liraydı. şimdi muhtemelen aralarında anlaştılar eski fiyata çektiler.

en son bildiğim devlet kota koydu onlara. kilometre başına belli bir miktar belirlemişti. misal bizim edirne istanbul arası 14 liradan az olamıyordu. tabi onun da etrafından dolaştı bazı otobüs şirketleri. başka duraktan ilçeden kesiyorlar bileti. ama havalar ısındı millet geziyor artık diye kalmamıştır.

alakasız olacak ama baslık acamyım dedim.

ankara-izmir arası ne kadar ve buca2ya servis var mı, yoksa otogar'a giderken bucadan da geçiyor mu

en klas mp3 player sansa clip'dir..ecnebiler yüzlerce dolarlık kulaklıklarını bu mp3 playerlarda dinliyor.yurtdışı kulaklık reviewlerini araştırırken görmüştüm.

zaten en iyi ses kalitesine sahip ürünler;

sandisk
iriver
cowon

yurtdışından 100 liraya getirebilirsin.ama türkiyede 300 e kadar yolu var.

flac. apayrı birşey ya. mp3 bok yesin yanında.

sansalar çok iyi o konuda. hem alet ufacık hem ses kalitesi muhteşem. almayı düşünürsen israil'den al. uygun oluyor baya.

@ayiadam; hocam flac deme bana.sırf flac yüzünden 100 gb'lık metal arşivimi eşe dosta hibe ettim..şimdi sabah akşam flac formatında metal albüm indiriyorum.hastalık yemin ederim başka birşey değil.

sansa clip 4 gb 90 lira
flac çalıyor

boşa vermedin(!) apple markasına verdin.

yok yani ikisini kullanan arkadaşlar kıyaslarlar ise, götürüp geri veririm be. başka bi şeyler alırım o parayla :/

apple sansanın... neyse lan ben bişey demiyorum.ipodunu kotuleme.kraldır bu alemde o.

ev arkadaşımda sansa flacplayer var. ben de nano. götüne koyayım ipodun. flac denen nane ne şahane şeymiş anlatamam. mp3 için kıyaslarsak ipod bir yana dünya bir yana. şekli yeter :D

evet ya .flac çalıyormuş sansa'lar

ayiabi; biz ipod sahiblerini kıl etmek için mi gönderildin:)

ya bende de ipod war ama flac süper birşeymiş ya. ses inanılmaz kaliteli. ipodtan mı dinliyoz kasetçalardan mı diyor insan flac dinledikten sonra. ama mp3'te üstüne tanımam. param olsun tüm apple'ı satın alırım o kadar seviyorum ipodu. shuffle hariç. ne boktan bişi o ya.

filmin eni 3.5 santimetre o zaman. bu bildiğimiz film mi yani. hani fotoğrafçı zarf içinde verir. yolda filan bulduğumuzda ''aaaa bakıyım ne çekmişler'' diye baktığımız kahverengimsi filmin mi eni 3.5 santim. onu mu anlamalıyız acaba

lenslerdeki durum nedir peki 18-55. o da en-boy mu yoksa yarıçap filan mı ilgili.

bi de 35mm her baba yiğidin altından kalkacağı bir şey değil deniyor. niye ki. eski fotograf makinelerindeki filmler kaç mm oluyor acaba

Eni değil, uzun kenarı yaklaşık 35mm. Daha doğrusu sinemada kısa, fotoğrafta uzun kenarın ölçüsü. Lenslerdeki 18-55 gibi değerler focal length denen olay, optik merkezin filme uzaklığıyla ilgili. Ne işime yarar dersen şöyle açıklayayım, bu değer ne kadar büyürse çakim açısı o kadar daralır, yani zoom yapmış olursun.

Bu arada eski fotoğraf makineleri diyorsun da eski ne kadar eski? Bir de zibilyon tane format var yani. Sıradan tüketicinin kullandığı, bugün gidip bir fotoğrafçıya film istesen sana ilk vereceği filmi soruyorsan 35mm'dir.

fotograf.editboard.com lensler hakkında.

sinemada kullanılan filmler fotografta kullanılanlardan farklı. Sinemada görüntü çekimi için kamera aşağı yukarı saniyede 24 kare fotograf çeker bunlar banyo edilir montajların ve projektörden oynatılır. Yanılmıyorsam. Sinema filmleri pozitif. Fot. makinelerindeki ise çoğunlukla negatif yani renkler ters.

fotoğrafta genelde filmler 35mm dir ve negatiftir ama pozitif film de yok değil. orta format diye bir şey var bi de fotoğrafta onun filmleri farklı işte ama kaç mm bu konuda bi fikrim yok. 18-55 mm de lens işte 50 mm düz lenstir onun altı geniş açı üstü teleobjektiftir ikisi arasında geçiş yapanlar da zum

elbow, i am kloot, iamx...

lastfm?

lastfm'yi sevemedim gitti ya. ücretsiz oldugu dönemlerde kadrini bilemedik, şimdi zırt pırt üyelik almaya eriniyorum. gerçi paralı üyeliği de cüzi bir meblağ sanırım

cake
empyrium
unkle
elbow +1
moby
tindersticks
yansımalar

onu bunu bırak ve grunge dinle, ne bileyim alice in chainstir, pearl jamdir, soundgardendır felan. işe de, into the wild ın soundtracklerini indirmekle başla.

sert adamların yaptığı bangır bangır olmayan müzikler deyince aklıma grunge dan başka hiçbir şey gelmiyor.

hah eddie vedder fena değil. into the wild albümüyle dinledim ilk kez. o albüm 10 numara ya. baska isimler de verirsen daha iyi olur hocam

mother love bone, screaming trees, stone temple pilots da iyidir ama sen bir önceki cevabımdaki gruplardan şaşma, zira şimdiki yazdıklarımı sevmem uzun zamanımı almıştı.

post rock diyorsan ve bundan eminsen :)
isis
god speed you black emperor!
jesu
pelican

git kırtasiyeden al

merhaba, bende geçen seneden öss tarih ve coğrafya kitapları var. bil dershanesinin. bu sene sınava girmeyeceğim isterseniz elden ulaştırabilirim. soru bankaları da var ama bi kısmını çözdüm ben.

he valla, 7-8 milyon fdd,fem, birey soru bankaları, konu anlatımlılar

saydığın tüm grupları dinlerim yanına bir de beirut eklerim mesela ben.

onu yazmayı unuttum evet

nickelback'ten herhangi bir şarkı iyi gider mi acaba? ben daha fazla yorum yapmıyım ya :)

(bkz: god is an astronaut)
(bkz: pain of salvation)
(bkz: katatonia)
(bkz: pearl jam)

(bkz: a silver mt. zion)
(bkz: a hawk and a hacksaw)

bi de şunlar belki biraz ağır kaçar;
(bkz: black ox orkestar)
(bkz: esmerine)

the cinematic orchestra
cirque de soleil
pati yang

Yann Tiersen'i keşfetmediyseniz keşfedin derim.

hocam şehrin merkezi, tarihin merkezi gibi. şehrin merkezinden 1 kilometre güney kuzey doğu batı (fark etmez) yürüseniz en az 8-9 tane 600-700 yıllık tarihi eserlerle karşılaşırsınız. kale var mesela bizans'tan kalma. içinde bayağı antikacı, baharatçı, pastırmacı var :)

e tabi kadir has stadyumu es geçilemez.

Yok hocam, yarım günde bitiremezsiniz Kayseri'yi.
Ancak şöyle özetleyebilirim, bu Nişantaşı - İstiklal tadında, trafiğe kapalı sokaklarda falan takılıp alış veriş yapacaksanız "27 Mayıs"ı sormanız gerek, Cumhuriyet Meydanı'nın arkasında bu bölge.

Daha modern, kafeli AVM'li bir gezi planlıyorsanız Alparslan ve Gültepe Mahallelerine gitmenizi öneririm, özellikle "Kayseri Park" ve İpeksaray" görmek isteyeceğiniz iki AVM, civarında da çok güzel kafeler, kitapçılar var. Hemen Kayseri Park'ın yanındaki Kıvılcım Kitapevi, ki Remzi'ye çok benzer, ve yanındaki "Neşve Kafe", benim sürekli gittiğim mekanlardır, en azından Kayseri'de olduğum sürelerde.

Daha parklı bahçeli mekanlar arıyorsanız, Cumhuriyet Meydanı'nda, Hilton'ın arkasındaki Mimar Sinan Parkı, ya da Sivas Caddesi'ne doğru gittiğinizde rastlayacağınız "Gültepe Parkı" içinde oturulabilecek, ufak tefek kafeleri falan olan, İstanbul Yıldız Parkı ya da Konya Alaaddin Tepesi'nin benzeri parklar. Ayrıca Meydan'dan "Seyid Burhaneddin" türbesine doğru yürürseniz, hem gayet güzel çevre düzenlemli bir bölgeden geçeceksiniz, hem de Şehrin iki önemli salonunun yanından geçeceğinizden, sergilenen bir gösteri ya da çalışma varsa, ya da oynanan bir oyun, katılabilme imkanınız da olur.

Piknik diyorsanız hava limanı yolundaki "Fuar"a gtmenizi tavsiye ederim, ya da Talas'ın üst tarafındaki piknik alanını. Kent ormanı da iyidir, ancak yolu bulmak biraz sıkıntılı olabilir.

Şehrin eski kısmı, Kale'yi karşınıza alıp sağa, "Düvenönü"ne doğru yürüdüğünüzde, surların arkasında kalacak, Kadı Hamamı ve Cami-i Kebir, görmek isteyebileceğiniz iki yapı, ayrıca oradan 27 Mayıs'a çıkarken Kuyumcular, Sarraflar, Baharatçılar çarşılarını ve Kapalı Çarşı'yı da görmeden geçmeyin.

Meydan'dan Kartal'a, az önce bahsettiğim Seyid Burhanettin'e giderken, bol bol 700 yıllık eserlere rastlayacaksınız, Hunat Hatun Külliyesi gibi, hamamı, medresesi, camisi, türbesi falan derken, küçük çaplı bir kampüsü var yapının. İç kale, surlar, birden fazla hamam ve en sonunda, şehitlikle birlikte bir anıt gibi duran Döner Kümbet. Oradan düz gittiğinizde, Yamaç Paraşütçüsü Heykeli'nden doğruca giderseniz Erciyese gidiyorsunuz. Eteklerindeki Hisarcık ve Hacılar'da harika bağlar ve eski evler var, oralarda da vakit öldürebilirsiniz.

Talas konusunda tesüf ederim, ne kasabası? Şehirden yarı bağımsız gelişen, öğrenci ve öğretim üyelerinin falan yaşadığı bir bölge, ki şehrin üçüncü büyük ilçesi. Çok güzel taş evler, bir kaç kilise ve bir yabancı koleji var, görülmeye değer mekanlar da var burada. Mini bir Eskişehir - Kadıköy harmanı gibi gelmiştir burası bana. Ali Dağı'nın zirvesinde manzara harikadır, isterseniz yamaç paraşütü de deneyebilirsiniz, geçen yaz Dünya Şampiyonası'na ev sahipliği yaptık.

Stadyum iyidir, modern bir yapı ve etkileyici bir çevre düzeni isterseni görebilirsiniz, tramvayla da ulaşabiliyorsunuz. Bir de, Meydan'da, "Divan Cafe"de bir kahve içmeden şehirden ayrılmayın. Tramvay, bir kaç asırlık çınarlar ve meşeler, 700 yıllık kale ve medreseler ve etrafinizda dolanan kedilerle, kesinlikle hoş bir deneyim oluyor.

İyi eğlenceler!

Otobüslere ve tramvaya çekinmeden binin, her yere sık sık seferler vardır, aktarma uygundur ve
biletler de makuldür. Lakin yarım günden çok kalacaksanız kontaksız bir kart edinmeyi düşünün derim, Akbil ya da e-bilet'in Kayseri versiyonu.

ne güzel açıklamışsın hocam ellerine sağlık ben kayserideyim benim bilmediklerim bile vardı

yemek yemek için "ananın yeri" ne gidin.

the hangover al sana geçen senenin en komik filmi :)

the notebook- yoğun bir aşk filmi

(bkz: tickets)

kefilim.

(bkz: looking for eric)

das leben der anderen a.k.a. "the lives of others"
(2006)

intacto
(2001)

sprited away
princess mononoke
kore dizilerini tavsiye ederim

Gamer

hazır tatil ve bol bol boş zamanın varken izleyemediğin serileri tamamla derim. yuh diyceksin ama mesela ben lotr godfather ve star wars serisini izlememiştim (evet) hepsini bitirdim tatilde çok da keyifli oldu arka arkaya izleyince. onun dışında planet of apes serisi var mesela yada dizi izleyebilirsin lost acayip sarıyor. ilk başladığımda 3 gün boyunca aralıksız izlemiştim(sadece uyku tabi). yada heroes olur himym var scrubs futurama olur prison break flashforward filan hepsi çok iyi diziler.

zombieland izle kop

the fall

v for vendetta
snatch
fight club
american history x
heat
goodfellas
ben x
vs.. vs.. daha da arttırabilirim hepsi de şahanedir.

wicker park

cevapları tiklemeye ne dersin?

hayır.

bug mu?


not: bug bildiğimiz böcek mi demek. bug mu denir, bug mi, yoksa buğ mu? bi de juliette binoche tam olarak nası okunur. hayırlı ağşamlar

bug değil feature. bug yazılır bag okunur, cülyet binoş, iyakşamlar.

ben de bu konudan müzdariibim gençler, böyle aylık yıllık neyim ücret almasalar keşke, bir de normal hesaplarda hesap işletim ücretleri el yakıyor, 6 aylık 30tl civarı alıyorlar, bunu önlemenin bir yolu var mı fatura vermemenin haricinde? öğrenciyiz desek?

bonus alabilirsin.
benim kartim is bankasinin maximum'uydu ve baska kartlara kiyasla hep daha az taksit yapildi, mediamarkt'ta falan fark alindi vs.

yapıkredi'ye fark alıyo mu mediamarkt? bugün tam bişeyler alıcaktım ablamın kartıyla.

iş bankası,işte üniversiteli.bi yamuklarını görmedim henüz,limitide 300 lira.

asya card
kart ücreti yok
haval eft masrafı yok
limit arttırımı kolay
ödenmediğinde diğerlerine göre daha az bindiriyorlar
asya dıt gibi güzel bir kartları daha var yanında onu da veriyorlar

gerçekten cazip, fetocudur almayayı emeyin, el değiştireli çok oldu
(asya karta taksitler genelde nette var, normal magazalarda pek olmuyor)

kredi kartlarını www.hurriyetkiyasla.com'da karşılaştırabilir,merak ettiklerinizi uzmanlarımıza sorabilirsiniz.

kuyucaklı yusuf olabilir sanki yine sabahattin ali'den, bizim edebiyatimiz demeseydin de boris vian'dan günlerin köpüğü diyecektim.

yaban

kinyas ve kayra

berci kristin çöp masalları'na başladım bakalım. :) sabahattin ali aklımda.

schiller - dream of you

değil.

lensiniz yeterince temiz mi? tozluysa normaldir. optik kağıt alıp çizmeden silebilirsiniz.

lensi ve flaşı temizlemeyi deneyin bu fotoğrafa bakılınca sanki lensin önünde veya flaşın önünde küçük kabarcıklar kalmış. aynı fotoğrafı flaşsız olarak çekmeyi deneyin. bu patlamalar hala oluyorsa flaşı temizleyin, flaş gücünü biraz azaltın. fotoğrafa bakınca şantiye ortamında soğuktan sıcağa girmişsiniz ve lens buğulanmış gibi görünüyor. makinenizi cebinizde tutun ve soğuktan etkilenmemesini sağlayın.

yoketmek için photoshop'u deneyebilirsiniz ama epey uğraşmanız gerekebilir.

sensordeki tozlardan kaynaklanıyor o lekeler, lensi tozlu yerlerde falan değiştirdiyseniz ondan olabilir. en iyisi cok basit pompaya benzeyen seyler var, lensi cıkarıp onu sensore dogru ufletince geçiyor.

++++ bir de hususi böyle lekeli çekilen fotolar var, yöntemi nedr acaba

Bana da makinede bir şey yok, ortam tozlu gibi geldi. Ortamdaki tozlardan yansıyan kuvvetli flaş ışığı.

bu makinayla hep tozlu ortamları çekiyoruz zaten,hiç temiz bi yere gidemedik:)temiz ortamlarda flaşla da flaşsız da sorun yaşatmıyor ama tozlu ortamlarda durum fena,önlemeyi de başaramadım henüz malesef.

bence o blog arşivi değil, etiket.

yok etiket değil o...
başlık onlar.. tıklayınca yazı geliyor..

sexyhuri.blogspot.com

(git: 116322)

şöyle birşey var işine yarar sanırım.

yok hayır. bu benim blogumda işe yaramaz.. 2 yıllık içerik var.. ancak bu direk sözlük gibi olmuş, her şeyim, bütün imajların renk ayarı, kullanım vs. şu anki temama uygun ayarlanmış durumda..

ben sadece başlıkların bu şekilde görünmesini istiyorum..

teşekkürler yine de ;)

html-metin widgeti ile link versen?

Yüksek ihtimal kanla irin karışımı bir kanamadır o. İltihaplanmış ve mikrop kapmıştır dişiniz. Doktora gitseniz bile müdahale etmeyecektir. İltihap kurutucu bir ilaç verip 1 hafta kadar sorunlu bölgenin kanamasını durduracak, sonra da sizi tekrar çağırıp dişinize gerekli olan tedaviyi rahatça yapabilecektir.

çürükten dolayı oluşan kavitenin içine doğru diş eti büyümüştür,irite edildiğinde de kanıyordur. hemen bi diş hekimine git o dişeti kesilsin,kanal tedavisiyle kurtulabilirse dişini kurtarırsın. beykoz veya pendiğe yakın biryerlerdeysen bana ulaş,yardımcı olurum.

ankara'dayım hocam. 2 senedir dişçiye gitmeden hayatı kendime zindan etmişim. çürük kısmı çektirince diğer tarafın ağrısı da geçti; ama şimdi de kanıyor. ağrımıyor gerçi. doktora gitmek lazım

teşekkürler :(

Fındıklı Parkı'na benzettim.

Edit: Tekrar göz attım, kesinlikle orası olmalı.

www.youtube.com

fenerbahçe

edit: evet yahu sanırım fenerbahçe değil, ilk bakışta aklıma hemen fenerbahçe geldi ama değil değil

rtyrtyr karar verin. fındıklı gibi geldi google imeyçsden.

Bence de Fındıklı oturan kişinin sağ üstünde Selimiye Kışlası var, kuleleri görünüyor. Yanılmıyorsam...

fındıklı parkı.

ayrıca bu fotograf, nuri bilge ceylan'ın uzak filminden bir kare gibi duruyor.

fındıklı. bu arada, fotoğrafçıyım diye geçinen şu zevat neden hdr kullanır, anlayabilmiş değilim.

evet uzak filminden bir kare.

fındıklı diyoruz. nasıl gidilir ankara'dan bu fındıklı'ya rtmrötmrk

İstanbul - Beyoğlu'nda Fındıklı semtindedir.
Mimar Sinan Üniversitesi'nin yan tarafındadır.

eklenti kurmussan o engelliyor olaiblir. flash disable vs gibi ya da flash player eskidir onu guncelle.

flaş player da başka bir karın ağrısı.

güncelle diyorum. kurulamadı diyorum. sonra adobe'den indiriyorum elle kurmak için. program masaüstüne iniyor, açılmıyor bu segerde

windows'ta mısınız, macintosh'ta mısınız, linux'ta mısınız?

14,3684 kuruş. Ama kuruştan sonrası para diye de geçiyordu eskiden.

eski parayle 14.000 bin lira. yani 4 sene evvel bi sakız almalık para mdnfsffdsgsf

On ne m’ôtera pas de l’idée que, pendant la dernière guerre mondiale de nombreux Juifs ont eu une attitude carrément hostile à l’égard du régime nazi.

Ah, of course, if I had this biting aggressiveness of the artists involved who dare criticize Pinochet within 10 000 km of Santiago

(bkz: google translate)

1/216 bile değilmiş fransızca bilen sayımız :(((((((((((((

hezarfen555
12345678

hezarfen555, Bu Sayfaya giriş yetkiniz yok. Bunun olası sebepleri aşağıda sıralanmıştır:

Üyeliğinizi Aktifleştirmediniz. ya da üyeliğiniz geçici bir süreliğine durdurulmuş olabilir.

zoom a gore netlik ayarı degisir, ya da objenın mesafeısne gore ya da genıs bi alanda netlemek ıstedıgın yere gore.

makro cekim o, ayrıca makro modu vardır dslr da.

abi cok yanlis gelmissin sen! :P

bu netlik ayarini kullanarak ayni kadrajdaki farkli nesneleri on plana cikartabilirsiniz! yani illa tum resim "bugulu" olacak diye bir kaide yok...

Ornekler de oldugu uzere, gereken nesneyi odaklayabilirsiniz pek tabii:

focustestchart.com

static.photo.net

Macro cekime gelince, macrolu zoom lenslerin yapisi itibariyle genelde en uzaga odaklandiktan sonra macro (simdilik yakin mesafeye hassas odaklanma olarak cevirebiliriz) cekim yapmaniza izin verir. ayrica sadece bu is icin satilan lensler de mevcuttur.

:)

bu ''buğu'' mevzusunda odak nasıl oluyo peki. mesela yoldan geçenleri çektim; ama simitçiyi ön plana çıkarmak istiyorum diyelim. :S

simitciye gore zum yapıp ona gore netlik ayarı yapıyorsun. bi kac kere ceksen farkedicen kolay oldugunu.

vizörde noktalarla tanış buğu(netliği hiç bu yönden düşünmemiştim) konusunda sana yardımcı olacaklardır.

bence slr makineler satan bi teknoloji mağzasına girip teşhir ürünleriyle takıl bi süre.

(bkz: oldu gözlerim doldu)

meheh